Güney Kore – Seul

Hong Kong da 3 gun durmaksızın gezme ve bol bol yorulmadan sonra, 3 Günlük Seul yolculuğumuz sabah başlamıştı. 3 saatlik bir yolculuktan sonra Güney Kore’de idik. Hong Kong, Macau ve sonrasındaki Japonya’yı da sayarsak en kolay giriş yapabildiğimiz ülke idi(Sıradan çıkarılıp neden geldiğimizi sorgulamaları beni kızdırdı).

Emre Çevik

Planlarımızda akşam gezmesi olsa da yorgunluk galip gelmiş ve kısacık bir geziden sonra dinlenmeye karar verdik. Sabahın ilk ışıkları ile diyemeyeceğim bir saatte (çoook yorulmuşuz) Gyeongbokgung Sarayı’na vardık. Bu arada dipnot, Seul de Google maps çalışmıyor. Gyeongbokgung sarayına gidip de Hambok giymeden olmazdı.

Hamboklarla birlikte saraya giriş ücretsiz de oluyormuş. Bu ekstra bilgiden sonra Sonbahar esintisini (biraz da soğunu) hissederek yaklaşık 1 saat sarayı gezdik. Sonrasında rotamız buraya yakın olan Bukchon Hanok Köyü’ne yaklaşık 20 dk’lık bir yürüyüşle vardık. Evleri görülmeye değerdi.

Bukchon köyünden yine yürüme mesafesinde olan Changdeokgung sarayına da uğrayalım dedik. Ama burada ilginç bir durum bazı günler bazı sarayları kapatıyorlar. Kapı deliğinden içeriyi gözetledikten sonra, daha önce listemizde bulunan Ulusal Halk Müzesi’ne doğru yola çıktık. Seul’de metro candır. Ulaşım konusunda turistik yerlerin hepsine ulaşım metro ile var. Gittik gitmesine de yine kapalı :).

Seul’de 3 gün ayırdığımız için durmaksızın gezmek zorunda hissediyorduk :). Hava karardığında Gangnam İstasyonu’ndaydık. Sonradan meşhur olan o el heykeline de uğradık. Ama artık donmuştuk. Seul Kasımda çok soğuk. Hostelimize döndük. Gitmeden okuduğumuz kadarı ile iyi yorumlanmıştı ve konumu güzel diye Myeong-Dong da kalıyorduk. Gerçekten de akşam olunca panayır havası oluyor sokaklar.

Sonraki günümüzde çok istesek de erken kalkamadığımızdan Busan’a gidemedik. Ne yazıkki DMZ de yetişmedi. Bizde BUDA mı başımıza gelecekti iğrenç espirisi ile Bonguensa Tapınağı gibi birkaç tapınak gördük. Akşam olduğunda Seul kulesine çıkmazsak içimizde kalırdı. Çok güzel bir manzaraya sahip. Son günümüzdü. Artık Japonya’ya gitme vakti gelmişti.

Seul’de ne aklımda kaldı derseniz:

  • Metro tıklım tıklım da olsa Yaşlılar için ayrılmış yere kimse oturmuyor.
  • Sokakları çok temiz.
  • İnsanları çok iyi 🙂

Categories:

Comments are closed